23:18 Comment2 Comments


Yarinki secim oncesi tarihe not dusmek acisindan buraya bir seyler yazmak istiyordum bayadir.
Cunku sonuc ne olursa olsun (yani ne olacagi az cok belli de olabilite sinirlari icinde mumkun en iyi seyin olmasi gonlumuzden gecen) yarin cok cok onemli. Bir yandan da o kadar sinirliyim ki olan bitene karsi, icimdekileri bir sekilde disa vurmam gerek. Sinir hastasi olacagim yakinda olanlarin anlamsizligi ve inanilmazligi yuzunden! Yillar sonra "ben o zamanlar 25 yasindaydim" diye anlatacagim donemler hafizamdan silinmesin, bir yerlerde bulunsun istiyorum.

Bir suredir George Orwell'in dunyasinda yasiyoruz. Inanmasi guc ama hepsi gercek, alistira alistira her sey oluyor. Isin en kotusu ise sonrasi. Sanki bunlari yapanlar onlar degilmis gibi kendi yaptiklarini baskasina yakistirarak suclamalarda bulunuyorlar. Insan akli almiyor. Ulan sensin bunu yapan, nasil baskasina atarsin bunun camurunu, nasil bununla baskasina saldirirsin!

Referandumda agresif bir sekilde, bu adamlarin ulkeye demokrasi getirecegine inananlarin ici su an rahat mi acaba verdikleri oy sonrasi. Turkiye Iran olacak korkumuza 'abartmayin, o kadar da olmaz' diyenler; filtreli internetimiz, kisa etek giyince bacagindan bicaklanan ya da etegine tukurulen kadinlar, basbakanin hosuna gitmedigi icin yikilan heykeller, parkta bira ictigi icin dovulenler ya da maden kazasinda olen iscilerin kaderlerini yasamis olmasi karsisinda ne dusunuyor acaba? Daha ne gerekiyor ki inanmak icin?

Adim adim, yavas yavas oluyor her sey. Yavas yavas herr sey normal gelmeye basliyor hepimize. En korkuncu da bu.

Bunlardan guc alanlar da Mersin'de lise mezuniyet torenine cocuklarinizi gondermeyin ’orada alkol, uyusturucu ve fuhusla tanisilabilirler' diye velileri uyariyor!!!

Bunlarin otesinde kabus gibi olup aslinda tamamiylaa gercek olan bazi inciler siralamak istiyorum, unutturuluyorlar hep ama burada kayit altinda olsunlar (kime ait olduklarini hemen anlarsiniz zaten):



- Buyuksehir Belediyesi statusune kavusmak icin 750.000 nufus gerekiyor, Malatya'da 10.000 eksik var. Gidiyor diyor ki, 2013 yilina kadar bu eksigi kapatin, NUFUSUNUZU ARTIRIN!! Zaten oncesinde en az 3 cocuk yapmamizi buyurmustu. Kendi icinde cok tutarli yani bu noktada.
- Kars'taki Insanlik Aniti'ni begenmeyerek, ucube dedi ve heykel su an yikilmaktA!! Isin ilginci, iki gun once yikimi yapmakta olan isciler paralarini alamadiklari gerekcesiyle is birakma eylemi yaptilar.

- Ulkede hukumetin yaptigi herrrhangi bir seyi protesto etmek, eylem yapmak kesinlikle yasak. Sozde 'herkes demokratik hakkini kullanabilir' ama pratikte yasak! Polisler olumune daliyor halka, var gucuyle abaniyor. Goruntuler inanilmaz. Insan belli bir sureden sonra izlemeye tahammul edemiyor. HESleri, ucretli egitimi, sendikalari vs protesto edenler polisin ciddi siddetine maruz kaliyor, gozaltina aliniyor. Tabi tanik oldugumuz siddet isin goz onunde olan kismi, gozaltinda olup bitenleri hayal gucunuze birakiyorum :/

- En son Hopa'daki protestolarda hayatini kaybeden emekli ogretmenin, Metin Lokumcu'nin ardindan soyledikleri inanilmazdi. Akil almiyor gercekten bu derece vicdansizligi. Ilk once, olaydan sonraki ilk mitingde 'Bir tanesi kalp krizi gecirmis olmus, UZERINDE DURMUYORUM' dedi. Sonra Rusen Cakir'in programinda bu konu konusuluyor, polise tas atmanin assslaaa kabul edilemez oldugunu soyluyor, veriyor veristiriyor. Sunucu 'Ama oldu efendim' diyor bir gidim insanlik gorme arzusuyla. Cevap kanimizi donduruyor. 'BILEMEM!!!' Uzerine soyleyecegim soz cok ama gerek yok sanirim!

- Bu arada Hopa'da olanlari Ankara'da protesto eden genc kadin, polis panzerinin uzerine cikinca polisin orantisiz guc kullanimi sonucunda kalcasi kirildi. Malum sahistan soyle bir aciklama geldi: Kadin midir kiz midir....... (cumlenin gerisinin pek onemi yok, zaten soylemis olabilecegi sinirli seyler icinden hangisini noktalarin yerine yerlestirseniz sinir olacaksiniz) Hatirlayalim, daha once Davos'ta ISrail'e sinirlenip 'Siz oldurmeyi iyi bilirsiniz' demisti. IRoni midir, nedir artik.

- Davos demisken ONE MINUTE'u hatirlamadan gecmek olmaz. Bir de bu seneki 'Fransiz kalma' olayi var, o da onemli.

- Zonguldak'ta meydana gelen maden kazasindan sonra olen iscilerin KADERININ bu oldugunu soyledi!

- 22 Agustos'ta internete gelecek filtre ve bugune kadar engellenen binlerce site var. Youtube uzunca bir sure kapali kaldi, simdi de MHP'nin kaset olaylari sonrasi Rapidshare ve Fileserve engellendi. 22 Agustos'ta olacaklari protesto etmek icin Taksim MEydani'nda bir araya gelen 20.000 kisiye 15-20 kisi dediler :)) Zaten medyada adam gibi yer almadigini soylememe bilmem gerek var mi.

- Zaten Facebook filan cirkin teknoloji, berbat!!!

- Bir ara Blogspot'a da erisim engellendi. E malum Arap ulkeleri hep sosyal medya uzerinden orgutlenerek ayaklandi. O yuzden bunlar hep cirkin cirkin teknolojiler!

- Daha basilmayan, taslak halindeki kitaplari YASAKLAYIP, yazarlarini iceri aldilar. Sonra da basbakan mitinglerde 'ben de bunlari yasadim, ben de zamaninda bir siir okudum diye hapis yattim, sizi en iyi ben anlarim' edebiyati yapiyor! Inanilir gibi degil.

- Insan haklari tamamen ihlal edilerek yuzlerce insan tutuklu yargilaniyor memlekette. Yargilanmalarina itirazim yok, ancak sen Huseyin Uzmez'i tahliye et her seyi hizlica halledip, bu adamlarin davalarini sundur de sundur. Adalet denen sey kalmadi ortada. Sapik ortaliklarda dolassin elini kolunu sallaya sallaya, o adamlar kitaplaraini, kose yazilarini hapisten yazmak
zorunda kalsinlar.

- Izmir Akdeniz'in, Ege'nin incisi; unutmayalim :D Bir ara gavur Izmir'di ama mitingde baya inancli kalabalik topladilar belli ki, artik oyle denmiyor. Hatta baya seviyormus Izmir'i de haberimiz yokmus!

- Kutahya Simav'da atik siyanur barajinin govdesi cokmustu. Ne oldu o? UNutturuldu tabi ki. Yok oyle bir sey. Yeralti suyuna fian da karisan bir sey yok, kimse kicindan bir sey uydurmasin lutfen.

- Aaa bir de Japonya'da deprem olduktan sonra nukleer sizinti filan olmustu hani? Cernobil'e yaklasmisti tehlike. NE oldu? Gecti gitti heralde. Zaten soylemisti onemli bir sey olmadigini, o kadar radyasyon TV'de de varmis. Hergun maruz kaliyoruz yani o miktara, sorun degil. TUrkiye'ye yapilacak nukleer santral konusunda da tabi ki korkacak bir durum yok, sonucta
tupgazda da risk var yani. Onu da kullanmayalim nukleer santrale karsiysak. O da patlarsa cok genis capta ciddi tehlike yaratabilir.

- Alkol icmeyelim, uzum yiyelim! Ayni sey!!!

- Ne Yahudilik, Ermenilik, AFEDERSIN Rumlugumuz kaldi.

- Artik baya ozdeslesti bizimle ama bir anani da al git vardi, asla unutulmamasi gereken.

- Biyigina, sacina kurban oldugum OSYM baskaninin bir turlu istifa etmedigi skandallar silsilesinden sonra her sey aynen devam ediyor. OSYM baskaninin sinav sonuclarinda yanlislik olan ogrencilere geceyarisi telefon ettigini, bazilarina da mektupp yazdigini unutmayalim :) Bu arada sifre skandallari patlak verdiginde, Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in 'Sifre bankamatik kartlarinda da var' aciklamasini asla unutmamali. OSYM baskaninin akademik kariyerindeki cesitli sicramalarin etikligini de gozardi etmeyelim.

- YGS'yi protesto edenlerin karsisina o da 10.000 genc koyacakmis. Biz, siz, onlarrr diyor yani! Sair burada ne demek istemis ki??

- Marmaray Projesi'nin neden 4 yil geciktigini biliyor muydunuz? 'Cikan canak comlekler' yuzunden tabi kiii. Yani laf mi, o yastaki seyler tarihi eser filan olur mu? Tarihi eser olmasi icin sakal, hirka filan olmasi gerekk.

- Secim oncesi The Economist CHP destekcisi bir yazi yazdi. Herkes kuplere bindi. Nasil da alismislar hep kendilerinin pohpohlanmasina, birden neye ugradiklarini sasirdilar. Ama bu noktadaki en onemli gelisme Maliye Bakani'nin twitter'da Economist'i takip etmeyi birakmasi oldu. Kim bilir nasil da alinmislardir. Bin pisman olmuslardir yazdiklarina yazacaklarina.

- Mitinglerden bazi trajikomik sahneler var: Bingol'de israrrrla Diyarbakirr, Diyarbakirr diye seslendi. Cevap alamayinca da duymadiklarini dusundu. Ayrica Bingol'e dogalgazi kendilerinin goturdugunu saniyor ama aslinda orada dogalgaz yok. Sadece ihaleye cikmis Mart ayinda mi ne. Buradaki enteresanlik ise, bizden once dogalgaz mi vardiiii benzeri soruya oradaki kalabaligin 'heeyyoooo, vuuu' seklinde coskulu tepkisi. Gulelimm miii, aglayalim miii?? Bu arada Antalya'da prompter bozulunca olanlari videodan kanli canli izlemek suradan okumanin 100 kati etki yaratacaginden, izlemeyi tavsiye ediyorum :)

- Mehmet Ali Birand'in konugu iken, ilk once gonlunde baskanlik sisteminin yattigini soyledi tam 10 dakika sonra OYLE BIR SEY YOk dedi. Her sey kayitlarda var, bilemiycem. Ama belki komplo gibi bir seydir.

- GS'nin yeni stadinda protestolarla karsilasinca nevri donmus ve biz olmasak buranin kapisindan gecemezdiniz benzeri yorumlar yapmisti. SOnrasinda da kamera kayitlarindan birrr biiirr, ozenle belirleyeceklerini soylemisti protesto edenleri.

- Alkolun gencler uzerindeki olumsuz etkilerinin silahinkinden cok daha dusuk oldugunu gosteriyor yas sinirlarinda yapilan incelemeler. Sanirim bizim kafalar pek basmadigindan, bunu anlayamiyoruz.

- Saglik Bakani'na sikayetlerini ileten gorme engelli calisan, 'gozlerin gormedigi halde sana is vermisiz' tepkisini aldi!

- Sivas milletvekili Selami Uzun lise ogrencisi ile birlikte konuk oldugu TV programinda, genc tarafindan sorularla sikistirilinca canli yayini TERK ETTI. Kacti yani.

- Son olarak, Basbakanlik Kucukleri Muzir Nesriyattan Koruma Kurulu diye bir toplasmanin varligindan yakin zamana kadar haberdar miydiniz? Artik ergenler cogu mizah dergisini filan okuyamayacaklar!

Bunlar ve daha yuzlercesi.
Gecenin su vakti uzadikca uzayan bu liste karsisinda yine tarifi mumkun olmayan duygular icindeyim. Kim bilir unuttugum neler neler var.

Lutfen artik akli selim insanlar, akli selim seyler yapsinlar. Inanabilelim olan bitene, aklimiz mantigimiz alsin yani etrafimizda olanlari, soylenenleri.



Bu son satira cok sey yazdim sildim, yazdim sildim, burada birakiyorum.




03:28 Comment0 Comments

Dunku bilimum garip seyden sonra bugunku performansimi tebrik ediyorum :) Iki arkadasimin dugununde tam 2 ay once cektigim fotograflarla sonunda bugun ilgilendim. Sonra gece 12'de dus almaya karar verip, bir saat sonra da kisliklarimi kaldirma isine giristim. Su an saat 03:30; kisliklari kaldirdim, yazliklarimi tamamen cikardimm, bir suru verilecek ayirdim. Cok uzun zamandir blogla ilgilenmeyi dusunuyordum, onu da bugun yapayim bari dedim :) Aslinda secim oncesi yazmak istedigim bir seyler var, tarihe not dusmek adina kafamda bir seyler donuyor ama artik onu da bir sonraki azar sonrasi procrastination gunumde yaparim.

Yarin calisabilmeyi umuyorum ama uzerime soyle bir bosvermislik geldi: ben su an istedigim kadar sikilayim bunalayim, stres olayim bu tez oyle ya da boyle bitecek. O her zaman yasadigim 'eyvah calismam lazimdi ben yine bilmem kac saattir neyle ugrasiyorum, calissaydim simdi neler neler bitirmistim' hissini bugun hic yasamadim. Bundan sonra da boyle devam etmeyi umuyorum :) Kuyrugum yeterince sikisinca gayet verimli calisabildigimi (aslinda bayagi da sikisti ama neyse), sonucta gayet memnun edici seyler cikarabildigimi bildigime gore bosu bosuna 'aman calisaydim, ben niye calismadim, ne salagim' hissiyatina hiccc gerek yok. Illa ki bitecek iste.

Neyse bu rahat ve bosvermis halimin pek yakinda bir taraflarimda patlamamasi dilegiyle uyumaya gidiyorum.

Sabah erken kalkip calisayim :D

11:05 Comment0 Comments

Tuçe saolsun, tekrar Paulo Coelho okumaya başladım.

Brida'yla yaptığım açılışı, on küsur sene önce okuduğum Simyacı'yı tekrar ele alarak devam ettiriyorum. Ne de güzelmiş :) Arkasından senelerdiirr evde duran Beşinci Dağ'ı okuyacağım.

Paulo Coelho'yla ilgili bir şeye bakarken, 2003'te Bush'a yazdığı açık mektup çıktı karşıma, hiç de haberim olmamış. Buyursunlar:


http://paulocoelhoblog.com/2007/03/11/thank-you-mr-bush/

16:04 Comment0 Comments

Böyle bir olay varmış, zincirleme şekilde yayılan. "Mimlemece".
Aybük topu bana atmış, en zayıf halka olmayıp, daha fazla ertelemeyeyim dedim.

Şunu özellikle belirtmem gerek ki, herhangi bi konuda böyle genellemler yapmayı sevmiyorum (en sevdiğim grup, album, kitap, yazar vs). Hem seçemiyoruum, birini seçtiğimde bir sürüsüne haksızlık ettiğimi hissederek karar veremiyorum :) Hem de bugün en sevdiğim dediğimi yarın sevmeyebiliyor ya da kendime bayağı uzak görebiliyorum. İkizler burcu olmamdan da kaynaklı olabilir, bilemem :)) Ama cevaplarımın yuvarlaklığının sebebi böyle biline, her türlü alanda genellemeler yapmayı sevmiyorum ve bundan kaçınıyorum.

Buyursunlar benden inciler:


1.Şu an okumakta olduğunuz kitap ve kısaca konusu?
Salman Rushdie - Floransa Büyücüsü
Hayalle gerçek arasında gidip gelen, tarih temelinde masalımsı bir şekilde yazılmış bir roman. Ama bu cümleyle özetlemeye çalıştığım kadar sığ değil, fazlasıylaaa derin :)

Paulo Coelho - Brida
Çok başındayım; ama: Brida'nın (İrlandalı bir genç kız) bilgiye erişme çabası ve "ruh eşi"nin yönlendirmeleriyle bunu kendi içinde aramasının hikayesi şimdilik. Coelho'nun mistik ve akıcı diliyle yazılmış, merak içinde sayfa çevirmeceli bir roman.

2.En son aldığınız kitap?
Hediye olarak Brida'yı aldım. Kendi aldıklarımsa: Yevgeni Zamyatin - Biz, Alev Alatlı - Schrödinger'in Kedisi 1. Kitap: Kabus ve Vicki Myron - Dewey (şu meşhur kütüphane kedisiyle ilgili olan).

3.Şimdiye kadar aldığınız kitaplar içinde en sevdiğiniz?
Çoookk zooor. Douglas Adams ne yazsa beğeniyorm, onların içinden birini seçemem diğerlerine kıyamam çünkü. Okuyup bitirdiken sonra uzunca bir süre Trevanian - Şibumi'nin çok hastası olarak yaşamıştım. Gündüz Vassaf - 40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra Amerika-Rusya da isminin çağrıştırdıklarından çok daha farklı tarzda, inanılmaz güzel yazılmış, eğlenceli, insana çok fazla bilmediği detay öğreten şahane bir kitap. Hastasıyım :) Aaa bi dee Jostein Gaarder - Maya'nın hastası olmuşum!

4.Bir türlü bitiremediğiniz, bitirseniz de sizi illallah ettiren kitaplar?
En fecisi Elif Şafak - Mahrem'di sanırım. Kitap okumaktan soğutmuştu beni. Hatırladım ve tekrar tiksindim şu an.

5.Bundan önce okuduğunuz kitap?
Zamyatin - Biz

6.Elinizdeki kitap bitince okumayı düşündüğünüz kitap?
Alev Alatlı - Schrödinger'in Kedisi

7.En sevdiğiniz türk ve yabancı yazar?
Bu sorudan nefret ediyorum.

8.En sevdiğiniz ve nefret ettiğiniz roman karakteri?
Hmmmm Şibumi'den Nicholai Hel'in hala hastasıyım sanırım.
Bilemedim kimden nefret ettiğimi.

9. Sence "bir kitap okudum hayatım değişti" diyebilmem için hangi kitabı okumalıyım ?

Bunlar ne biçim sorular yaa, içim daraldııı. Kesinlikle Douglas Adams - Otostopçu'nun Galaksi Rehberi, Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya veee Gündüz Vassaf - Tarihi Yargılıyorum mutlaka okunmalı. Ama yarın sor, başka bir üçlü söylerim muhtemelen. Bunlar gereksiz genellemeler. Herkesin hayatını başka şeyler değiştirir.


10. Ne tür kitaplar okuyorsunuz?
Böyle bir sınırlamam yok, yukarıda verdiğim kitap isimlerinden bunun çıkarımını bu yazıyı okuyan kişi kendi yapabilir eğer yeterli kapasitedeyse. Değilse de zaten daha fazla kitap okusun.

11.Okuduğunuz kitapların seçiminde etkili olan nedir?
O anki ruh halim ve şansıma o an gözüme çarpan kitaplar.

12.Kitaplığınızda kaç kitabınız var?
Bunu saymam imkansız. Babam ve annemden kalanlar, benim gözüm doymadan sürekli aldıklarım, ben daha küçükken babamın benim için biriktirdiği Cumhuriyet'in dünya klasikleri ve Cumhuriyet tarihi serileri, ikimizde birden olmasın diye sadece Can'ın aldıkları ya da sadece benim aldıklarım... 250'nin üzerinde... Annem bir an önce kütüphanelerimi de alıp evden gideyim diye gözümün içine bakıyor.


O zamaaann ben dee, Muzo'yu mimlesem bu zincir devam eder sanki. Can'a şeetsem kesin aylarca erteler o :P Muzo Bey, buyrunuz o vakit..

10:33 Comment0 Comments

Iki yeni kesfim var ve internette bakinmacalarimi kesinlikle daha keyifli bi hale getirdiler.

** http://meren.org/blog/

Fotograf gunlugu! Cook guzel fotograflar cekiyo ve inanilmaz guzel bir akicilikta yaziyo. Hastasiyim, hastasiyim otesi hatta :)


** http://www.biyolokum.com

** http://evrimcaliskanlari.org/blog/

(Uc kesfim varmis meger :) )

Zincirleme reaksiyon seklinde, ondan ona ondan ona giderek kesfettim bunlari (kisisel olarak birbirleriyle baglantililar yani, anlatmaya gerek yok sanirim, ne fark eder sonucta). Okumaktan kendimi alamiyorum, cok isim var ya onun yerine bunlari okuyorum :D

..Homo procrastinatus slothus..

17:20 Comment0 Comments

Stuart Sutherland / Irrasyonel der ki:

* Ister iyi ister kotu, asiri bir sey oldugunda ayni seyin bir dahaki sefere sirf istatistiksel nedenlerden oturu, cok daha az asiri olacagini unutmayin; ortalamaya donecektir.
* Hafizaniza tedbirli yaklasin, muhtemelen mevcut goruslerinizle uyumlu seyleri hatirliyorsunuzdur.
* Yeni bir kanit isiginda fikrinizi degistirmenin zayiflik degil gucluluk isareti oldugunu unutmayin.
* Bir yargi ya da karari ne kadar carpici olursa olsun tek ornege dayandirmayin.
* Bir kisiye ya da nesneye dair izlenim olustururken, carpici bicimde iyi ya da kotu niteliklerin gorusunuzu etkilemesine izin vermeyin ve ozellikleri ayri ayri degerlendirin.
* Iliskili verilerle karsilastiginizda, yargiyi sonuna dek askida tutun, son veriye de ilki kadar onem vermeye calisin.
* Etraftaki insanlar gider -ya da gitmez- diye baskalarina yardima gitmezlik etmeyin.
* Yaptiginiz bir secimin sonuclarina gereginden yuksek deger bicmekten sakinin.
* Gecmisi bir kenara birakin ve bir etkinlik ya da esyayi bugunku degerine gore degerlendirin.
* HOs olmayan bir sey yapmayi kabul ederseniz, kendinizi hakli cikarmak icin isin tatsizligini azimsamamaya calisin.
* Goruslerinizle celisen kanitlar arayin.
* Birbirine karsit onermeler dusunmeye calisin.
* Goruslerinizle celisen bir seyi degerlendirirken ozellikle dikkatli olun.
* Yeni kaniti carpitmayin; goruslerinizi destekleyecek sekilde degil de hatali cikaracak sekilde yorumlanabilir mi diye dikkatle inceleyin.
* Kendi goruslerinizi desteklemek icin uydurmus olabileceginiz aciklamalardan etkilenmemeye calisin.
* Bir olayin baska bir olayla iliskili olup olmadigini belirlemek istiyorsaniz, asla birlikte gorulduklari zamanlari aklinizda tutmaya calismayin. A yokken B'nin olmasina (negatif vakalara) ozellikle dikkat edin.
* Bir olayin akliniza ilk gelenden baska nedenleri olup olamayacagini dusunun.
* Sebep ve sonuc belirlerken, ilk dusundugunuzun aksi yonde isleme olasiliklarini gozden gecirin.


"Gecmisi degerlendirirken, cevremizde gelisen olaylari yorumlamak ve ongorulerde bulunmak icin kullandigimiz onerme ve kurallari ortuk bir sekilde test ederiz. Geriye donuk degerlendirmelerimizde, gecmisin bizim icin tasidigi ve tasimakta oldugu surprizleri sistemli bir sekilde hafife alirsak onermelerimizi cok zayif testlere sokmus oluruz ve muhtemelen onlari degistirmek ici pek bir neden bulamayiz. Boylece, gecmisin ne oldugunu anladigimiza dair hisler, gecmisten bir seyler ogrenmemizi engelleyebilir."

"Tarihten, insanlarin tarihten asla bir sey ogrenmedigini ogreniyoruz."

16:51 Comment0 Comments

"... Giderek daha cok insan, resmini cekmek uzere oldugu seyle butunlesmek, onu duyumsamak, anlamak ve kavramak yerine, goruntuyu yakalamak ve sahneyi kendi baglamindan koparip almakla mesgul. Yirminci yuzyilda birer goruntu tuketicisi haline geldik hepimiz. Bir sahneyi asla donduramayacagimizi, bir ani asla yakalayip kayda geciremeyecegimizi fark etmiyoruz..."


-Gunduz Vassaf, Cehenneme Ovgu-

Son kismina katilmasam da cok dogru demis. O an fotografini cektigimiz her neyse onun keyfini cikarmaktansa foto cekip, sorasinda onlara bakarak tadini cikarmaya calisiyoruz gibi bir durum. Cirkin. Ama yine de bir suru anin fotografla olumsuzlestirilebilecegine ve sonrasinda o fotografa bakildiginda o anin hafizalarda geri getirilebilecegine, tekrar yasanacagina inaniyorum cok.