Dunku bilimum garip seyden sonra bugunku performansimi tebrik ediyorum :) Iki arkadasimin dugununde tam 2 ay once cektigim fotograflarla sonunda bugun ilgilendim. Sonra gece 12'de dus almaya karar verip, bir saat sonra da kisliklarimi kaldirma isine giristim. Su an saat 03:30; kisliklari kaldirdim, yazliklarimi tamamen cikardimm, bir suru verilecek ayirdim. Cok uzun zamandir blogla ilgilenmeyi dusunuyordum, onu da bugun yapayim bari dedim :) Aslinda secim oncesi yazmak istedigim bir seyler var, tarihe not dusmek adina kafamda bir seyler donuyor ama artik onu da bir sonraki azar sonrasi procrastination gunumde yaparim.
Yarin calisabilmeyi umuyorum ama uzerime soyle bir bosvermislik geldi: ben su an istedigim kadar sikilayim bunalayim, stres olayim bu tez oyle ya da boyle bitecek. O her zaman yasadigim 'eyvah calismam lazimdi ben yine bilmem kac saattir neyle ugrasiyorum, calissaydim simdi neler neler bitirmistim' hissini bugun hic yasamadim. Bundan sonra da boyle devam etmeyi umuyorum :) Kuyrugum yeterince sikisinca gayet verimli calisabildigimi (aslinda bayagi da sikisti ama neyse), sonucta gayet memnun edici seyler cikarabildigimi bildigime gore bosu bosuna 'aman calisaydim, ben niye calismadim, ne salagim' hissiyatina hiccc gerek yok. Illa ki bitecek iste.
Neyse bu rahat ve bosvermis halimin pek yakinda bir taraflarimda patlamamasi dilegiyle uyumaya gidiyorum.
Sabah erken kalkip calisayim :D
Tuçe saolsun, tekrar Paulo Coelho okumaya başladım.
Brida'yla yaptığım açılışı, on küsur sene önce okuduğum Simyacı'yı tekrar ele alarak devam ettiriyorum. Ne de güzelmiş :) Arkasından senelerdiirr evde duran Beşinci Dağ'ı okuyacağım.
Paulo Coelho'yla ilgili bir şeye bakarken, 2003'te Bush'a yazdığı açık mektup çıktı karşıma, hiç de haberim olmamış. Buyursunlar:
http://paulocoelhoblog.com/2007/03/11/thank-you-mr-bush/
Böyle bir olay varmış, zincirleme şekilde yayılan. "Mimlemece".
Aybük topu bana atmış, en zayıf halka olmayıp, daha fazla ertelemeyeyim dedim.
Şunu özellikle belirtmem gerek ki, herhangi bi konuda böyle genellemler yapmayı sevmiyorum (en sevdiğim grup, album, kitap, yazar vs). Hem seçemiyoruum, birini seçtiğimde bir sürüsüne haksızlık ettiğimi hissederek karar veremiyorum :) Hem de bugün en sevdiğim dediğimi yarın sevmeyebiliyor ya da kendime bayağı uzak görebiliyorum. İkizler burcu olmamdan da kaynaklı olabilir, bilemem :)) Ama cevaplarımın yuvarlaklığının sebebi böyle biline, her türlü alanda genellemeler yapmayı sevmiyorum ve bundan kaçınıyorum.
Buyursunlar benden inciler:
1.Şu an okumakta olduğunuz kitap ve kısaca konusu?
Salman Rushdie - Floransa Büyücüsü
Hayalle gerçek arasında gidip gelen, tarih temelinde masalımsı bir şekilde yazılmış bir roman. Ama bu cümleyle özetlemeye çalıştığım kadar sığ değil, fazlasıylaaa derin :)
Paulo Coelho - Brida
Çok başındayım; ama: Brida'nın (İrlandalı bir genç kız) bilgiye erişme çabası ve "ruh eşi"nin yönlendirmeleriyle bunu kendi içinde aramasının hikayesi şimdilik. Coelho'nun mistik ve akıcı diliyle yazılmış, merak içinde sayfa çevirmeceli bir roman.
2.En son aldığınız kitap?
Hediye olarak Brida'yı aldım. Kendi aldıklarımsa: Yevgeni Zamyatin - Biz, Alev Alatlı - Schrödinger'in Kedisi 1. Kitap: Kabus ve Vicki Myron - Dewey (şu meşhur kütüphane kedisiyle ilgili olan).
3.Şimdiye kadar aldığınız kitaplar içinde en sevdiğiniz?
Çoookk zooor. Douglas Adams ne yazsa beğeniyorm, onların içinden birini seçemem diğerlerine kıyamam çünkü. Okuyup bitirdiken sonra uzunca bir süre Trevanian - Şibumi'nin çok hastası olarak yaşamıştım. Gündüz Vassaf - 40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra Amerika-Rusya da isminin çağrıştırdıklarından çok daha farklı tarzda, inanılmaz güzel yazılmış, eğlenceli, insana çok fazla bilmediği detay öğreten şahane bir kitap. Hastasıyım :) Aaa bi dee Jostein Gaarder - Maya'nın hastası olmuşum!
4.Bir türlü bitiremediğiniz, bitirseniz de sizi illallah ettiren kitaplar?
En fecisi Elif Şafak - Mahrem'di sanırım. Kitap okumaktan soğutmuştu beni. Hatırladım ve tekrar tiksindim şu an.
5.Bundan önce okuduğunuz kitap?
Zamyatin - Biz
6.Elinizdeki kitap bitince okumayı düşündüğünüz kitap?
Alev Alatlı - Schrödinger'in Kedisi
7.En sevdiğiniz türk ve yabancı yazar?
Bu sorudan nefret ediyorum.
8.En sevdiğiniz ve nefret ettiğiniz roman karakteri?
Hmmmm Şibumi'den Nicholai Hel'in hala hastasıyım sanırım.
Bilemedim kimden nefret ettiğimi.
9. Sence "bir kitap okudum hayatım değişti" diyebilmem için hangi kitabı okumalıyım ?
Bunlar ne biçim sorular yaa, içim daraldııı. Kesinlikle Douglas Adams - Otostopçu'nun Galaksi Rehberi, Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya veee Gündüz Vassaf - Tarihi Yargılıyorum mutlaka okunmalı. Ama yarın sor, başka bir üçlü söylerim muhtemelen. Bunlar gereksiz genellemeler. Herkesin hayatını başka şeyler değiştirir.
10. Ne tür kitaplar okuyorsunuz?
Böyle bir sınırlamam yok, yukarıda verdiğim kitap isimlerinden bunun çıkarımını bu yazıyı okuyan kişi kendi yapabilir eğer yeterli kapasitedeyse. Değilse de zaten daha fazla kitap okusun.
11.Okuduğunuz kitapların seçiminde etkili olan nedir?
O anki ruh halim ve şansıma o an gözüme çarpan kitaplar.
12.Kitaplığınızda kaç kitabınız var?
Bunu saymam imkansız. Babam ve annemden kalanlar, benim gözüm doymadan sürekli aldıklarım, ben daha küçükken babamın benim için biriktirdiği Cumhuriyet'in dünya klasikleri ve Cumhuriyet tarihi serileri, ikimizde birden olmasın diye sadece Can'ın aldıkları ya da sadece benim aldıklarım... 250'nin üzerinde... Annem bir an önce kütüphanelerimi de alıp evden gideyim diye gözümün içine bakıyor.
O zamaaann ben dee, Muzo'yu mimlesem bu zincir devam eder sanki. Can'a şeetsem kesin aylarca erteler o :P Muzo Bey, buyrunuz o vakit..
Iki yeni kesfim var ve internette bakinmacalarimi kesinlikle daha keyifli bi hale getirdiler.
** http://meren.org/blog/
Fotograf gunlugu! Cook guzel fotograflar cekiyo ve inanilmaz guzel bir akicilikta yaziyo. Hastasiyim, hastasiyim otesi hatta :)
** http://www.biyolokum.com
** http://evrimcaliskanlari.org/blog/
(Uc kesfim varmis meger :) )
Zincirleme reaksiyon seklinde, ondan ona ondan ona giderek kesfettim bunlari (kisisel olarak birbirleriyle baglantililar yani, anlatmaya gerek yok sanirim, ne fark eder sonucta). Okumaktan kendimi alamiyorum, cok isim var ya onun yerine bunlari okuyorum :D
..Homo procrastinatus slothus..
Stuart Sutherland / Irrasyonel der ki:
* Ister iyi ister kotu, asiri bir sey oldugunda ayni seyin bir dahaki sefere sirf istatistiksel nedenlerden oturu, cok daha az asiri olacagini unutmayin; ortalamaya donecektir.
* Hafizaniza tedbirli yaklasin, muhtemelen mevcut goruslerinizle uyumlu seyleri hatirliyorsunuzdur.
* Yeni bir kanit isiginda fikrinizi degistirmenin zayiflik degil gucluluk isareti oldugunu unutmayin.
* Bir yargi ya da karari ne kadar carpici olursa olsun tek ornege dayandirmayin.
* Bir kisiye ya da nesneye dair izlenim olustururken, carpici bicimde iyi ya da kotu niteliklerin gorusunuzu etkilemesine izin vermeyin ve ozellikleri ayri ayri degerlendirin.
* Iliskili verilerle karsilastiginizda, yargiyi sonuna dek askida tutun, son veriye de ilki kadar onem vermeye calisin.
* Etraftaki insanlar gider -ya da gitmez- diye baskalarina yardima gitmezlik etmeyin.
* Yaptiginiz bir secimin sonuclarina gereginden yuksek deger bicmekten sakinin.
* Gecmisi bir kenara birakin ve bir etkinlik ya da esyayi bugunku degerine gore degerlendirin.
* HOs olmayan bir sey yapmayi kabul ederseniz, kendinizi hakli cikarmak icin isin tatsizligini azimsamamaya calisin.
* Goruslerinizle celisen kanitlar arayin.
* Birbirine karsit onermeler dusunmeye calisin.
* Goruslerinizle celisen bir seyi degerlendirirken ozellikle dikkatli olun.
* Yeni kaniti carpitmayin; goruslerinizi destekleyecek sekilde degil de hatali cikaracak sekilde yorumlanabilir mi diye dikkatle inceleyin.
* Kendi goruslerinizi desteklemek icin uydurmus olabileceginiz aciklamalardan etkilenmemeye calisin.
* Bir olayin baska bir olayla iliskili olup olmadigini belirlemek istiyorsaniz, asla birlikte gorulduklari zamanlari aklinizda tutmaya calismayin. A yokken B'nin olmasina (negatif vakalara) ozellikle dikkat edin.
* Bir olayin akliniza ilk gelenden baska nedenleri olup olamayacagini dusunun.
* Sebep ve sonuc belirlerken, ilk dusundugunuzun aksi yonde isleme olasiliklarini gozden gecirin.
"Gecmisi degerlendirirken, cevremizde gelisen olaylari yorumlamak ve ongorulerde bulunmak icin kullandigimiz onerme ve kurallari ortuk bir sekilde test ederiz. Geriye donuk degerlendirmelerimizde, gecmisin bizim icin tasidigi ve tasimakta oldugu surprizleri sistemli bir sekilde hafife alirsak onermelerimizi cok zayif testlere sokmus oluruz ve muhtemelen onlari degistirmek ici pek bir neden bulamayiz. Boylece, gecmisin ne oldugunu anladigimiza dair hisler, gecmisten bir seyler ogrenmemizi engelleyebilir."
"Tarihten, insanlarin tarihten asla bir sey ogrenmedigini ogreniyoruz."
"... Giderek daha cok insan, resmini cekmek uzere oldugu seyle butunlesmek, onu duyumsamak, anlamak ve kavramak yerine, goruntuyu yakalamak ve sahneyi kendi baglamindan koparip almakla mesgul. Yirminci yuzyilda birer goruntu tuketicisi haline geldik hepimiz. Bir sahneyi asla donduramayacagimizi, bir ani asla yakalayip kayda geciremeyecegimizi fark etmiyoruz..."
-Gunduz Vassaf, Cehenneme Ovgu-
Son kismina katilmasam da cok dogru demis. O an fotografini cektigimiz her neyse onun keyfini cikarmaktansa foto cekip, sorasinda onlara bakarak tadini cikarmaya calisiyoruz gibi bir durum. Cirkin. Ama yine de bir suru anin fotografla olumsuzlestirilebilecegine ve sonrasinda o fotografa bakildiginda o anin hafizalarda geri getirilebilecegine, tekrar yasanacagina inaniyorum cok.